Wattpad‘te başlayan ve bütün ergenleri kasıp kavuran genç edebiyatçılar şehrin yeni oyuncuları.
Uzun yıllardır jenerasyonları konuşuyoruz. Hepsinin tek harfli isimleri vardı, X, Y, Z; şimdi de Alfaları konuşmaya başladık.
İsimleri kısa olsa da hayatlarımıza olan etkileri derin oluyor. Sümerler tabletlerinde “Bu Gençlik Nereye Gidiyor?” yazısını yazdıklarından beri bunun böyle olduğunu biliyoruz.
Tüketimden, çalışma hayatına, aile içi ilişkilerden, geleceğimize kadar bu jenerasyonların etkisini hepimiz doğru tahmin etmeye çalışıyoruz.
Ancak tahminlerimiz genellemeler ile boğulurken, gerçek trendleri de kaçırabiliyoruz.
Bu gençliğin nereye gittiğini gerçekten anlamak için öncelikle genellemelerden kaçınmamız lazım.
Biz de bu kısaltmaların arama motorlarındaki genellemelerine hiç bakmadan, bizim ergenler yani Türkiye’nin ergenleri nelere yönelmişler öğrenmek istedik.
Yapay Zekâ ve Doğal Dil İşleme (NLP) ile paylaştıkları metinlerin analizini yaptık. 10 binden fazla içerik, binlerce kilit etkileyici, 75 bin 447 ergen ve onların ilişki kurduğu 135 bin 810 kişilik dev bir ağı analiz ettik. Oluşturduğumuz veri noktası 1 milyon 86 bin 480’e ulaştı. Rapor çok zengin oldu; ben bugün kısa bir kesiti sizinle paylaşmak istiyorum.
Beklenen bazı sonuçlar vardı ama hiç beklemediğimiz önemli trendleri de gördük.
Önce beklenenlerden başlayayım. Ebeveynlerle bolca çatışma, bolca akran sorunları ve flört gördük. Ciddi bir gelecek endişesi gördük. Gelecek endişesinin üç başlıkta gruplandığını saptamış olduk: Eğitim, yabancı dil ve maddi beklentiler. Yabancı dil kaygısının neden arttığını tahmin etmek zor değil.
Şaşırtmayan bir diğer bulgu da ergenlerimizin ülkemizde savrulduğu derin yalnızlık hissiydi. Bulgu üzdü ama maalesef pek şaşırtmadı.
Buraya kadar her şey beklenildiği gibiydi.
Asıl bulgu, asıl yaşanan büyük değişim bu ergenlerin pop kültürden, pop edebiyata yani gençlik edebiyatına savrulmuş olmalarıydı.
K-Pop gücünü kaybediyordu. Gençlerde pop gençlik edebiyatı inanılmaz bir şekilde güçleniyordu. Yani ergenler dünyasında yeni bir oyuncu vardı. Ne oluyorsa Wattpad‘te oluyordu ama arada Wattpad de kapanmıştı. Wattpad‘te başlayan ve bütün ergenleri kasıp kavuran genç edebiyatçılar şehrin yeni oyuncularıydı.
Bu genç edebiyatçılar ergenlere eserlerinde sığınabilecekleri bir dünya inşa etmeyi başarmışlardı.
Çok hızlı üretiyorlardı ve çok hızlı tüketilmesini de sağlıyorlardı.
Peki gençler bu yazarlarla bir araya geldiklerinde hangi duygusal motivasyonlarını tatmin ediyorlardı?
Bu dünyada kendilerini daha iyi ifade edebildiklerini, aidiyet hislerinin arttığını, kendi gerçeklerinden kaçabildiklerini, Türkiye’nin gerçeklerinden bu yazarların hayal gücüne sığınabildiklerini, ilham aldıklarını ve duygusal bağ kurabildiklerini söylüyorlardı.
Bu yeni dünya ve etkileyicileri, gençlerle konuşmak isteyen, ergenlerle konuşmak isteyen bütün markaların ve fikir liderlerinin yakından tanıması ve anlaması gereken bir dünya var. Bu dünyayı tam olarak anlamadan Alfa konuşmak, jenerasyon konuşmak biraz yüzeysel kalıyor.
Bu yeni edebiyat akımını anlamadan gençlerle, ergenlerle bir masaya artık oturmamız zor olacak.
Peki kimlerle en çok etkileşim kuruyorlar?
Bir numarada Beyza Alkoç Aydın var. Etrafında bir fırtına esiyor. Bu genç yazar ile etkileşim kuran markalar çok hızlı istedikleri bazı sonuçlara ulaşır.
Diğer etki yaratan gençler veya yazarlar arasında bu isimler var: Yağmur Doğan, Aslı Arslan, Selin Solaris, Ceren Melek, Işıl Işık Demir.
Bir de bu genç yazarların muhafazakâr içerikçi bir grubu da var; onlar da gençlerin kalbini çok ciddi çalmış durumdalar. Bu listede Maral Atmaca, Emine Tavuz, Loresima, Zeynep Sey, Sema Nur Işık var.
İtiraf etmeliyim ki, iki gruptaki yazarları da tanımıyorum ve benim işim bunları tanımak. En kısa zamanda kitaplarını ve içeriklerini okuyacağım. Daha iyi anlamam lazım bu kitleyi.
Aynı gençlerin Anime’ye de çok ciddi ilgi gösterdiklerini görüyoruz. Anime Türkiye, Anime Haber gibi içeriklere de çok ciddi ilgi gösterdiklerini görmüş olduk.
Makaleyi çok uzatmadan, şu saptamayla bitireyim; evet jenerasyonlar var ama her bir jenerasyonun ülkesinin şartlarına, kültürüne, geleceğine göre de şekil aldığını görmek lazım. ABD’de Alfa ile Türkiye’nin Alfası aynı olmayacak. O kültür bazlı dönüşümleri anlamadan, ülkemizin geleceğinde yaratacakları etkiyi tam olarak saptamak zor olur. O etkiyi çözmeden de jenerasyon konuşmak genellemelerle sonuçlanır.