Anne babalar eğitim masraflarındaki artışları hakkaniyetli bulmuyor, hatta eğitim kurumlarının durumdan istifade ettiklerini düşünüyor.
Ocak ayında 2024 alışverişçi beklentileriyle ilgili yeni araştırmamızı tamamladık. Araştırmamız Türkiye’de tüketicilerin yüzde 44’nün daha ucuz olması durumunda, hayatında bugüne kadar hiç görmediği veya kullanmadığı ürünleri kullanmaya açık olduğunu gösterdi. Bu bizim bugüne kadar görmediğimiz bir oran.
Türkiye’nin neredeyse yarısı hiç bilmediği ürünlere açık hale gelmiş.
Bu da merdiven altı, sağlıksız ürünlere kapıların sonuna kadar açılması demek.
Tüketicinin yüzde 37’si 2024 yılında alışveriş için özellikle Kasım-Aralık aylarını bekleyeceğini ve oradaki indirimlerden yararlanacağım söylemiş.
Türkiye’nin yüzde 59’u bu yaşanan ekonomik dalgalanmalar nedeniyle geleceği öngöremiyorum demiş.
Stresliyim diyenlerin oranı yüzde 84’e çıkmış.
Bunların içinden çok stresliyim diyenlerin oranı yüzde 50.
Tabi bu verileri biliyor veya tahmin edebiliyorsunuz.
Buralarda yeni bir şey yok.
Ama bu sefer bu devasa stresin hangi kalemlerin daha çok beslediğine de bakalım istedik.
Bugünkü makalenin konusu da bu stresin kaynağı olacak.
Yani eğitimi konuşacağız. Daha doğrusu eğitim masrafları.
Anne babalar eğitim masraflarındaki artışları hakkaniyetli bulmuyorlar.
Hatta eğitim kurumlarının durumdan istifade ettiklerini düşünüyorlar.
Ki en çok fiyat artıran sektörlere baktığımızda, tepede Lokantalar/Oteller ve sonrasında da Eğitim kurumları var. Burada bir tuhaflık olduğu kesin.
Peki bu durum anne babalarda nasıl bir etki yaratmış?
Eğitim masraflarından dolayı çocuğumun diğer okul-kurs masraflarını azaltmak zorundayım diyenlerin oranı yüzde 41’e çıkmış.
Eğitim masraflarından dolayı sağlık ve tıbbi giderlerimi azaltmak zorundayım diyen anne babaların oranı yüzde 42’ye çıkmış.
Bu çok dramatik bir bulguydu bizim için.
Çocuğumun eğitim masrafı için, diğer çocuğumun bebek ürünlerinden, bebek bezinden oyuncağından tasarruf etmek zorundayım diyenlerin oranı yüzde 41’e çıkmış.
Kitap kırtasiye okul malzemelerinin ucuzunu bulmak zorundayım diyenler de yüzde 47’ye çıkmış.
Ebeveynlere aynı araştırmada eğitim sistemi ve yeni yapılacağı söylenen reformlarla ile ilgili ne düşündüklerini sorduk; yüzde 46’sı 2024 yılında daha kötüye gider dedi.
Eğitim ücretlerinde gidişat alarm veriyor.
Çocuklarının eğitim stresi anne babaları çok zorluyor. Bu zorlama ileride sağlık sorunlarına dönme potansiyeli taşıyor.
Lokantalar ve otellerle, eğitim kurumlarını bir arada görmek herhalde en çok eğitim kurumlarını rahatsız etmelidir.