Akan Abdula

Sosyal Medya :

Öyle bir dönemden geçiyoruz ki, hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için…

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 yılının mayıs ayı enflasyon rakamlarını açıkladı.

TÜİK’e göre mayıs ayında enflasyon aylık yüzde 3,4, yıllık yüzde 75,45 oldu.

Peki mayıs ayında en yüksek fiyat artışı hangi sektörlerde yapıldı?

Yüzde 10 ile giyim ve ayakkabıda yapıldı. Sonrasında yüzde 6 ile eğitim, yüzde 5,5 ile lokanta ve oteller geliyor.

Bir önceki yılın aynı dönemine göre en çok artış gösteren sektörle ise yüzde 105 ile eğitim, yüzde 93 ile lokanta ve oteller oldu.

Sektörlere bir dokunsak bin ah işitiyoruz.

Haklılar da muhtemelen. Ancak bazı sektörler bu oranlarda artışlar yapmaz iken, bazı sektörlerin çok üstte yapması soru işaretleri de yaratmıyor değil.

Ben bu makaleyi kim haklı kim haksız tartışması açmak için yazmıyorum; çünkü evet tüm sektörler aynı dertlerden mustarip.

Bu makaleyi bu gibi zamanlarda bir ekosistem olduğumuzu hepimize hatırlatmak için yazıyorum.

Ekosistem acıyı paylaşarak olunuyor. Ben hiç acı çekmeyeyim derseniz, ekosistem zarar görüyor ve gün geliyor bu (hiç acı çekmeye sektör olarak) sizi de vuruyor.

Bir önceki makalemde de perakendede sorunlar başladı, soğuma başladı dedim. Analizi yaparken de sadece iç müşteriye odaklandım.

Oysa perakendenin bir çıkış yolu daha var, o da turist.

Turist perakendenin velinimeti. Bazı oyucularda turist geliri toplam gelirin yüzde 45’lerine kadar varmış durumda.

Rekor oranlar bunlar. İşte bir ekosistem olduğumuzu unuttuğumuz zaman, haddinden fazla fiyat artışları yaptığımız zaman, tüm ekosistemi sakatlıyor.

Otel ve lokantalardaki artışlar turistleri de vurduğu zaman, bu sene gelecek turist sayısı da etkilenmiş oluyor. Sayısı da azalıyor, niteliği de etkileniyor, alışverişi de etkileniyor.

İlk sinyaller turist gelirlerinin perakende için istenilen durumda olmadığını gösteriyor. Geçen sene turisti korkuttuk gibi görünüyor. Tabi bunlar bireysel çözülecek meseleler değil.

Sektör derneklerinin, odaların, meslek erbaplarının konuşmaya başlaması gereken mesele.

Öyle bir dönemden geçiyoruz ki, hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için.

Hiçbirimizin yanlış yapma lüksü olmadığı zamanlar bunlar.

Yoksa açılan bir delik, yarının tüneline dönüşebiliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir